19 Haziran 2017 Pazartesi

Bana Kitaptan Bahset Ama Kitabı Anlatma


Kitapların insana çok şey öğrettiğini hepimiz biliyoruz. Kitabın eğiticiliği hep vurgulanmıştır. Cevabı net olarak verilemeyen ama çok okuyanların okumaktan yana, çok gezenlerin gezmekten yana, hem okuyup hem gezenlerin ikisinden yana ve farklı insanların farklı bir yana cevap verdiği “Çok okuyan mı bilir yoksa çok gezen mi bilir?” sorusu hepimizin mâlumu (:

Evet, kitaplar insana çok şey katıyor. Hatta öyle anlar oluyor ki, bir kitabı okumadan bile o kitaptan çok önemli dersler çıkarabiliyor insan. Bununla ilgili bir anımı paylaşmak istiyorum.
Bundan 5-6 yıl öncesi, lisede okuduğum dönemlerdi. O zamanlar kitap okumanın verdiği mutluluğu yeni yeni keşfediyordum ve sürekli kitap okumaya çalışıyordum. O günlerde, yanlış hatırlamıyorsam, İskender Pala’nın “OD” adlı kitabı yeni çıkmıştı ve insanların ellerinde dolaşıyordu. Benim de ilgimi çekmişti ve o kitabı da okumak istiyordum.


Günlerden bir gün, yakın bir arkadaşımla bu kitabı bir şekilde temin ettik. Hatırladığım kadarıyla kütüphaneden ödünç almıştık. Arkadaşım kitabı ilk kendisi okumak istedi. Önce o okuyacaktı ve sonra da ben okuyacaktım. Memnuniyetle kabul ettim.

Arkadaşım 8-10 gün içerisinde kitabı okuyup bitirmişti. İlk fırsatta bana getireceğini söyledi ve o an ben hayatımın en yanlış sorusunu sorarak hayatımda alabileceğim en güzel dersi aldım. Arkadaşıma; “Kitap nasıl, beğendin mi? Diye bir soru sordum. Arkadaşım kitabı çok beğendiğini söyledi ve başladı kitapta anlatılan şeyleri bana özetlemeye.


Şurada şöyle oluyor, burada böyle oluyor. Bizim Yunus var ya, şurada şöyle diyor, böyle yapıyor. Şunu yaşıyor bunu yaşıyor diye, kitabı ballandıra ballandıra bana bir güzel anlattı. Ben de o anlatılanları okumak için daha da çok sabırsızlandım. Birkaç gün sonra kitabı bana getirdi ve ben de okumaya başladım.

Fakat bir terslik vardı. Zira kitabı okurken sürekli zihnimde arkadaşımın anlattığı sahneler canlanıyor, acaba bu olay ne zaman yaşanacak diye merak ediyordum. O olay geldiği zaman ise bu kez de bundan sonra yaşanacak diğer olayı ne zaman okuyacağım diye zihnim meşgul oluyordu ve zaten sonucunu bildiğim için okurken hiç keyif almıyordum..Tüm kitabı baştan sona dinlediğim için, kitabı okumak bana çok zor geldi. Zira aynı kitabı üst üste iki defa okuyormuşum gibi hissettim. Kitabı yarım bırakmamak için, zorla da olsa bitirdim ve kitaplar üzerine çıkarılabilecek hayatımın önemli derslerinden bir tanesini çıkarmış oldum.

O günden sonra yine çevremdekilere okudukları kitap hakkında aynı soruyu yönelttim. Okuduğun kitap nasıl, beğendin mi, tavsiye eder misin? Diye sordum. Fakat bu kez, bana kitabı özetlemelerine müsaade etmedim. Sadece beğenip beğenmediklerini, tavsiye edip etmeyeceklerini öğrendim. Kendim de aynı kurala riayet ederek kimseye okuduğum kitabı özetlemedim.

Kitaplık bölümünde yazdığım yazılarda da olduğu gibi, sadece genel olarak kitap nelerden bahsediyor, kitabı beğendim mi, beğenmedim mi, okurken neler hissettim gibi soruların cevabını vermeye çalışıyorum. Ve kitabın büyüsü bozulmasın diye daha fazla ayrıntıya girmek istemiyorum.

İnanıyorum ki, her kitabın kendine has bir büyüsü ve güzelliği vardır. Bunu okuyucu kendisi keşfetmeli ve yaşamalıdır. Eğer bizler bir kitap hakkında görüş beyan ediyorsak, bu görüşümüz okuyanlar/dinleyenler tarafında olumlu ya da olumsuz bir önyargı oluşturabilir veyahut biz bir kitap hakkında dile getirilen görüşleri okuyor/dinliyorsak bu bizde olumlu ya da olumsuz bir ön yargı oluşturabilir. İlk aşamada bizi etkileyebilir. Fakat kitabın kendi büyüsünü ve okuyucuya tesirini pek bozmaz. Zira bizim ilgi alanımıza pek girmediği için bir kitap hakkında olumsuz bir görüş beyan ediyorsak bile, bu kitapla ilgilenen birisi bu kitabı pek tabii çok sevebilir.


Yaşadığım bu anıdan çıkardığım hisseyi anlatabilmiş olmayı ümit ediyorum ve merakla soruyorum; siz de okumakla ve kitaplarla alakalı olarak böyle bir şeyler yaşadınız mı? (: yaşadıysanız paylaşın lütfen. Onları da okumaktan memnun olurum.

2 yorum:

  1. Bu hikaye ve roman türü kitaplar için önemli. Sonunu bilmek hoş olmaz elbette. Ben genelde bilgi içeren kitaplar okuyorum. Pek sorun olmuyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız. Bilgi içeren kitaplarda içeriği bilmek daha önemli. Böyle bir durum zarar yerine aksine kâr sağlar, zaman kazandırır.

      Sil

Yorumlarınız bizim için çok değerlidir. Lütfen yorum yapın.