8 Haziran 2017 Perşembe

Bu İftarda Bir Yalnızlık Var

Bu İftarda Bir Yalnızlık Var

Her yıl Ramazan Ayı çeşitli güzellikleriyle gelir. Sayısız bu pek çok güzelliği fark etmek için etrafımıza şöyle bir bakmak yeterlidir bence. Zira Ramazan ayı geldiğinde insanlar kendiliğinden değişiverir. Bu ayda kötülükler azalır, iyilikler çoğalır. İyilik ve rahmet ayıdır Ramazan. Onu millet olarak o kadar çok severiz ki, her yıl on gün önceden karşılarız (:

Bildiğimiz gibi Ramazan paylaşmaktır, bir arada olmaktır, birlik olmaktır. İnsanlarla birlikte iftar, sahur yaparız, bir arada bulunuruz. Bunlar bence çok güzel şeyler. Fakat benim için bir güzellik de, sadece bir gün iftarı yalnız yapmaktır.


Bu âdeti kaç yıldır sürdürüyorum tam hatırlamıyorum ama öyle zannediyorum ki 5-6 yıl olmuştur. Bu sürede her Ramazan ayı geldiğinde, bir iftar vaktini kendime ayırırım. Yanıma bir iftariyelik alırım ve kendimi Aksaray Ulu Cami’nin çevresine atıveririm. Genelde yalnız olmayı tercih ederim ama bazen de bir arkadaşımla bu eşiz güzelliği yaşadığımı hatırlıyorum.

Neler Yaparım ve Dün Ne Yaptım?

Dün, bu Ramazan ayının “iftarı kendime ayırma” âdetimi gerçekleştirdim. Her yıl olduğu gibi iftara yaklaşık iki saat kala evden çıktım. Çarşıya gittim. Akşam serinliğinde biraz şehri dolaştım. Çarşıda bir banka oturup etrafımı, insanları, kuşları ve aslında hep tepemizde olan ama çok nadir olarak kendisini fark ettiğimiz gökyüzünü izledim, tefekkür ettim kendimce. Zaman hep olduğu gibi çabucak geçti ve iftar saati yaklaştı.

Acaba iftarda ne yesem diye çarşıyı şöyle bir dolaştım. Normalde oruçlu bir insanın canının her şeyden çekmesi lazımdı fakat bende öyle olmadı nedense. Lokantaların, pastanelerin, fırınların önünden “acaba ne yesem” diye düşünerek geçtim ama canım hiç birinden istemiyordu. Tam bir kararsızlık içerisinde ilerlerken, ileride bir simitçi gördüm ve kararımı verdim. Bugünkü iftar menümü simit oluşturacaktı. Hemen gidip iki tane aldım ve iftar saatini beklemek için Ulu Cami’nin önündeki bir bankta yerimi aldım.

Evet, en sevdiğim anlar başladı benim için. İftara son on dakika kala… Bu anlarda şehir yavaş yavaş sessizleşmeye başlıyor. Evine yetişme telaşında olan insanlar son bir gayretle hızlı adımlarla evlerine doğru gidiyorlar. Arabalar seyrekleşmeye başlıyor. Çarşı esnafı da iftar telaşına başlıyor. Lokantalar malum zaten ama diğer esnaf kendisi için bir iftar sofrası kuruyor. Dükkânın önüne küçük bir masa, üzerine o günkü iftarlık menü, masanın etrafına iki tabure… Mükemmel bir iftar için her şey hazır (:

Ve heyecanla beklenen saat geliyor. Önce belediyenin önünden bir ramazan topu atılıyor ve arkasından ilk ezanı Ulu Cami’nin müezzini okumaya başlıyor. Diğer müezzinlerin sesleri de bu aziz vatanın semalarında yankılanıyor. Ne güzel bir an. Allah bu toprakları ezansız bırakmasın, amin.

Ezanın bitmesini bekledim, dua ettim ve orucumu açtım. İşte yukarıda saydığım en sevdiğim anların en sevdiğim anı bu an. Şehir neredeyse tam bir sessizlik içerisinde. Etrafta araba gürültüsü yok, başka sesler yok. Sadece huzurun ve yuvasına uçmakta olan son kuşların sesi var. Her yıl beni yalnız başıma iftar yapmaya iten sebep bu huzurlu anlar.

İftar yapmak için almış olduğum taze simitler
İftar Menüm (: Taze simitler
Aldığım iki simitten birisinden bir parça koparıp yemeye başladım. Uzun zamandır simit yemiyordum. Özlemişim. İlk simidin son lokmasını yerken aslında doyduğumu fark ettim. Genelde öyle olmuyor mu zaten? Önümüzde enfes bir sofra da kurulmuş olsa, bir yudum su ve birkaç lokma yemekten sonra insan doyuveriyor. Diğer simidi de yavaş yavaş, bu huzurlu anın tadını çıkararak yedim ve bu yıl ki “Bu İftarda Bir Yalnızlık Var” adlı geleneksel âdetimi tamamlamış oldum.

Dün yaşadığım o anları, hissettiğim o duyguları ve bende bıraktığı izleri tam olarak ifade edemiyorum. Bu noktada, kelimeler kifayetsiz kalır diye suçu kelimelere mi bulmalı yoksa anlatmayı tam beceremediğim için kendime mi bulmalı yahut bir suçlu bulmak yerine bu güzelliği olabildiği kadar aktarmaya mı çalışmalı bilmiyorum (: Sizce ne yapmalı?


Aklıma ne geldi..Belli mi olur, belki seneye iyiolsunblog okuyucularından bazılarıyla birlikte bir iftar yaparız. Hep birlikte oluruz ve aslında herkes kendiyle olarak o yalnızlığı yaşar ve o huzurun tadına varır. Kim bilir…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız bizim için çok değerlidir. Lütfen yorum yapın.