6 Haziran 2017 Salı

Ev Hanımları Ne İş Yapar?

Ev hanımları ne iş yapar sorusunun cevabı

Okuduklarımdan bölümü için aşağıda paylaşacağım hikâyeyi uzun zaman önce okumuş ve bir yere not almışım. Geçenlerde gözüme çarptı ve ilk günkü hislerimle burada paylaşmak istedim.

Hikâye aslında çok manidar. Eminim ki okuyunca sizler de bana hak vereceksiniz. Yorumlarınızı mutlaka bekliyorum. Hikâyemiz şöyle; 

Adam, akşamüstü iş çıkışı eve geldiğinde, evin bahçesinin karmakarışık olduğunu görmüş. Üç çocuk bahçede çamurlar içinde oynuyormuş. Boş yemek kutuları ve içecekler etrafa saçılmış. Karısının arabası, garaj kapısının önünde, bir kapısı açık şekilde yamuk halde park eder durumdaymış.

Evin içine girdiğinde, durum daha da vahim bir şekle dönüşmüş. Girişteki halının bir kenarı kıvrılmış, havaya kalkmış ve abajur sehpanın üzerine devrilmiş. Salondaki televizyonun sesi sonuna kadar açık bir halde çizgi film kanalındaymış. Oturma odasında yerler, oyuncaklar ve çocuk giysileri ile kaplıymış.

Mutfağa girdiğinde, lavabonun sabah kahvaltısı bulaşıkları ile dolu olduğunu görmüş. Ayrıca, kırılmış bir bardağın parçaları masanın altında duruyormuş. Üst kata yöneldiğinde, merdivendeki elbiseleri fark etmiş. Telaşla karısının başına kötü bir şey gelmiş olabileceğini ya da hastalanmış olduğunu düşünerek, hızla koşmaya başlamış. Yatak odasına girdiğinde, karısını yatakta uzanmış, kitap okurken bulmuş.

Karısı, kocasını görünce, okuduğu kitaptan başını kaldırmış, hafifçe gülümsemiş ve gününün nasıl geçtiğini sormuş. Adam yanıtlamış: “Her zamanki gibi.” Ardından şaşkınlıkla sormuş: “Ne oldu bugün böyle?”

Karısı tekrar gülümseyip; “Sen her gün eve döndüğünde, ‘bütün gün ne yaptın ki?’ demez miydin?”
-       “Evet”
-       “Güzel.. Bugün, her gün yaptıklarımı yapmadım.”

Hikâye burada bitiyor ve kısa da olsa bence çok şey anlatıyor.

Hikayenin Kaynağı: Asım Yıldırım – Sende Başkasına Anlat – Timaş yay. Sf. 63-64

Bu hikâyeyi okuyunca kendi evimiz aklıma geldi. Yeğenlerim geldikleri zaman oynamak için tüm oyuncakları ortaya dökerler, her birini bir tarafa dağıtırlar. Ya da bir şey yiyecekleri zaman oturup da bir yerde yemezler. Ya gezerek yerler ya da bir yerlere dökerek yerler. Haliyle dağınıklık mutlaka olur. Bunlar elbette güzel dağınıklıklar. Aslında ailecek bu durumdan şikâyetçi değiliz, olmamalıyız da. Bu dağınıklık bile bir şükür vesilesi bence. Dağınıklığa maruz kalacak bir evimiz ve buna sebep olan küçüklerimiz olduğu için şükretmeliyiz.

Fakat şurası da bir gerçek ki, bu dağınıklığı genelde kadınlar toplar. Bu sebeple kadınlara, annelerimize, ablalarımıza, yengelerimize vs. çok şey borçluyuz. Bazen onlara haksızlık edebiliyoruz. Haklarını vermemiz gerek. Onlar çok değerli varlıklar. Onlar hak ediyorlar ki yüce Rabbimiz cenneti onların ayakları altına seriyor. Allah onları başımızdan eksik etmesin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız bizim için çok değerlidir. Lütfen yorum yapın.