27 Ağustos 2017 Pazar

Uyku Canavarı ve Uyku Perisi Hikayesi


Geçtiğimiz günlerde ablam yeğenlerim bize geldiler ve birkaç gün bizde misafir olarak kaldılar. İlk günün gecesinde, vakit biraz ilerleyince çocukların uyku saati geldi. Yaşları 4-14 arasında değişen 4 yeğenim uyumakta zorlanıyorlardı. Bilirsiniz işte, çocuklar bir araya gelince vaktin geç olduğuna bakmadan eğlenmek, oynamak istiyorlar.

Baktım bunların bir türlü uyumaya niyetleri yok, o an aklıma bir hikâye geldi. Daha doğrusu o anda zihnimde bir hikâye kurguladım. Bu hikâyeyi onlara anlatayım, uyumalarına ve eğlenmelerine katkım olsun istedim.

Yanlarına gidip:“Şimdi size bir hikâye anlatacağım. Hadi bakalım herkes yerine yatsın” dedim. Hikâye lafını duyunca hepsi merak içinde yerlerine yattılar ve pür dikkat beni dinlemeye başladılar. Gerekli ortamı sağladıktan sonra aşağıda okuyacağınız hikâyeyi anlatmaya başladım. Bir yandan hikâyeyi anlattım bir yandan da hikâyedeki karakterlerin yaptıkları şeyleri canlandırmaya çalıştım.

24 Ağustos 2017 Perşembe

Özür Dilemek Erdemdir


Bugün çarşıda işlek bir yerde oturmuş bekliyordum. Hemen yan tarafımda bir inşaat vardı. Daha doğrusu yeni biten bir inşaata son dokunuşlar yapılıyordu. Mermer yüklü bir kamyonet geldi. Birkaç işçi bu mermerleri kamyonetin kasasından indirmeye başladılar. İndirme işlemi sırasında insanlar da kamyonetin etrafından geçmek zorunda kalıyorlardı. İşçiler de buna dikkat etmeye çalışarak mermerleri indiriyorlardı.

Bir işçi eline aldığı uzunca bir mermeri indirirken, farkında olmadan arkasından geçen biraz yaşlıca bir amcanın koluna çarptı. Amca biraz canı yanmış bir şekilde geriye doğru çekildi ama olan olmuştu. Mermer, amcanın kolunu biraz acıtmış ve saatinin camını da çatlatmıştı. İşçi pek oralı olmadı ve elindeki mermerleri götürdü, yenisini almaya geldi. Bu sırada amca acıyan canı yanına kâr kalarak, biraz sitem dolu bir şekilde: “gördün mü bak! Saatimin camı çatladı” dedi, işçi yine aynı umursamaz tavırla: “biz de işimizi yapıyoruz amca” dedi ve bir başka mermeri almak üzere hamle yaptı. Amca da çaresiz, yoluna devam etti.

23 Ağustos 2017 Çarşamba

Yazar Olmak İstiyorum - Ömer Sevinçgül

Yazar Olmak İstiyorum - Ömer Sevinçgül

Kitabın adı: Yazar Olmak İstiyorum
Yazarı: Ömer Sevinçgül
Carpe Diem, 191 Sayfa

Geçen haftalarda Dorothea Brande’nin Yazar Olmak kitabını okumuş, onun hakkında yazmıştım. Ömer Sevinçgül’ün bu kitabı da, aynı kargo kutusundan çıkan diğer kitaplardan bir tanesiydi. İlk aldığım zaman büyük bir heyecanla okumuştum, birkaç yıl aradan sonra yeniden okuma ihtiyacı hissettim. Şuan “iyi ki de yeniden okumuşum” diyorum.

Aradan geçen zaman çok şeyi değiştirmiş. Bu zamana kadar yazarlık konusunda biraz daha bilgi ve tecrübe sahibi olmuşum. Bu kitabı okurken onu fark ettim. Elbette bu konuda hâlâ eksiklerim var ama yeniden çok istifade ettim bu kitaptan. Eksiklerim nispeten daha az bir hâle geldi.

19 Ağustos 2017 Cumartesi

Derin Dereler


Hikâyeleri ve şiirleri hep sevmişimdir. Bana göre ikisi de birer yaşanmışlıktan doğuyor. Yani masa başında oluşturulmuş, kurgulanmış bir şey değil, hayatın içinden, gerçek bir eser. Hele de o duygu yüklü şiirin bir de hikâyesi varsa daha doğrusu o hikâye biliniyorsa daha bir anlam kazanıyor bende ve daha çok etkiliyor beni.

Okuduğum bir kitapta yer alan bir dörtlük ve onun hikâyesini ben de burada paylaşmak istiyorum. Beni çok etkiledi bu hikâye ve bu kısacık şiir. Buyrun:

18 Ağustos 2017 Cuma

Teşekkürler DeepTone


Bundan yaklaşık 2 ay önce, kitap okumaya ayırdığım vaktin azlığından ve az kitap okumaktan şikâyetçi olarak buna bir çözüm aramaya koyulmuştum. Kendimce bir fikir üreterek haftada en az bir kitap okuma kararı almıştım. Bunu da bu yazımda paylaşmıştım.

Devam eden günlerde bu kararımı uygulamaya koyuldum. Fikir güzeldi ama bir şeyler eksikti. Yani tam olarak nasıl bir yol izleyeceğimi bilemiyordum. Biraz televizyondan, biraz internetten vakit ayırarak bunu başarabileceğimi düşünüyordum ama bunun yeterli olmadığını gördüm. Bana bir çözüm, bir yöntem lazımdı ama ne!

16 Ağustos 2017 Çarşamba

İnsan Olmak


Küçük yeğenim her gün öğleden sonra 1-2 saat uyuyor. Bu durum onun gelişimi için oldukça önemli olduğu için biz de onun uyuması için özen gösteriyoruz.

Bir gün yeğenim oyuncaklarıyla oynamaya dalmıştı. Saate baktım ve her gün uyuduğu saatin yaklaşmış olduğunu gördüm.

-Uyku saatin yaklaşıyor, biraz daha oyuncaklarınla oyna sonra uyursun, dedim. Bu sözlerimden pek hoşlanmadı. Biraz da kızarak:

14 Ağustos 2017 Pazartesi

Fareler ve İnsanlar - John Steinbeck


Kitabın adı: Fareler ve İnsanlar
Yazarı: John Steinbeck (Türkçesi: Leyla Özcengiz)
Remzi Kitabevi, 110 Sayfa

Kitaplarla alakalı bir televizyon programı izlemiştim. Kitaplar ve yazarlar üzerine güzel bir programdı. Pek çok kitap ve yazar ismi not ettim kendimce. Fareler ve İnsanlar kitabı da o programdan adını öğrendiğim kitaplardan bir tanesiydi. Geçenlerde kütüphanede bulunca ödünç aldım.

Kitabın arka kapağında, kitabı özetler nitelikte iki paragraf yer alıyor. Ona yer vermek istiyorum:

11 Ağustos 2017 Cuma

Bü Dünyadan Sadece Geçiyoruz


1992 yılı Eylül ayında, yurt dışından bir akrabamız bizim köye ziyarete gelmiş. Gelirken de yanında bir kamera getirmiş. Köyde bulunan eş-dost-akrabayı videoya alıp, yurt dışındakilere izletmek amacıyla yaklaşık 45 dakikalık bir kayıt yapmış. Bu kayıt yıllarca kamera kasetinde saklanmış. Daha sonra teknolojinin gelişmesiyle bilgisayar ortamına aktarılmış, bir DVD’ye yazılmış. Birkaç sene önce de bu DVD’nin bir kopyası da bize ulaştırıldı.

Videoda, 1993 yılında yani video çekildikten birkaç ay sonra vefat eden dedem, iki yıl önce vefat eden babaannem, çoğu şuan vefat etmiş olan akrabalarımız ve pek çoğu şuan yetişkin ve üstelik çocukları olan bebeklerin/çocukların görüntüleri var. Bu videoyu zaman zaman açıp izliyoruz. Ben video çekilirken henüz doğmadığım ve o günleri görmediğim için biraz uzak kalsam da ailem o günleri özlemle yâd ediyor.

10 Ağustos 2017 Perşembe

Hastaneden Geriye Kalanlar


Geçtiğimiz hafta Perşembe günü, rutin sağlık kontrollerim için Kayseri’deki doktoruma gittik babamla. Sabah sıramızı aldık, kan tahlillerimizi verdik ve öğleden sonraki randevumuz için bekledik. Öğleden sonra doktorla görüştük. Doktora iki gündür yüksek ateş ve baş ağrısı şikâyetimin olduğunu söyledim ve doktor da bu durumun hastalığım açısından iyi olmadığını söyledi. Beni bir hafta kadar yatırıp gözetim altında bulundurmayı ve bu süre içinde de biten ilaç raporumu yenilemeyi tavsiye etti. İstersem bunları Aksaray’da da yaptırabileceğimi söyledi. Fakat ben gelmişken orda kalmayı tercih ettim ve düne kadar da hastanedeydim. Dün taburcu oldum.

Bu bir hafta boyunca neler yaptığımı yazmayacağım. Zira her günüm rutindi. Belli saatlerde uygulanan tedaviler, kontroller, yemek saati, yatış vs. bunları anlatmayacağım. Sadece bu bir haftanın bende bıraktıklarından bahsetmek istiyorum.

2 Ağustos 2017 Çarşamba

Bütün Kadınlar Aptal Sen Hariç - Erdal Demirkıran


Kitabın adı: Bütün Kadınlar Aptal Sen Hariç
Yazarı: Erdal Demirkıran
Kashna Kitap Ağacı, 359 Sayfa

Adını duyduğumdan beridir merak ettiğim kitaplardan bir tanesiydi. Geçen hafta kütüphanede görünce hemen aldım.

Kitabın adı biraz farklı ve çarpıcı ama yazarı Erdal Demirkıran olunca buna şaşırmamak gerekiyor. Zira yazarın diğer kitaplarının isimlerinin de bundan kalır yanı yok. Örneğin: Ben Dünyanın En Akıllı İnsanıyım, Sadece Aptallar 8 Saat Uyur, Parayı Bulduğum An Alayını, İflas Etmenin Yolları gibi.